Panasonic Çevre Vizyonu 2050
Panasonic, kullanılan enerji miktarını aşan enerji oluşturma ve bu enerjinin daha etkili kullanımına yönelik çalışacaktır.
2017'de Panasonic, çevresel olarak sürdürülebilir yönetim için uzun süreli bir vizyon olarak Panasonic Çevre Vizyonu 2050'yi (“Çevre Vizyonu 2050”) formüle etmiştir.
Panasonic Çevre Vizyonu 2050
"Daha iyi bir yaşam" ve "sürdürülebilir küresel bir çevre" elde etmek adına Panasonic, temiz enerji ve daha rahat bir yaşam tarzına sahip bir toplumu amaçlayarak kullanılan enerji miktarını aşan enerji oluşturma ve bu enerjinin daha etkili kullanımına yönelik çalışacaktır.
Kullanılan enerji < Oluşturulan enerji
Şu an için kullanılan enerji (üretim gibi iş faaliyetlerimiz gibi işlemlerde kullanılan enerji, müşterilerimizin ellerindeki ürünler tarafından kullanılan enerji) miktarı ile ilgili olarak oluşturulan enerji (fotovoltaik enerji üretim sistemleri, depolama pilleri ve enerji çözümleri gibi Panasonic'e ait ürün ve hizmetler tarafından oluşturulan ve/veya sunulan temiz enerji) miktarı yalnızca onda birdir. Şu andan itibaren kullanılan enerji için ürünlerin enerji tasarrufu performanslarını iyileştirmek adına teknolojiler geliştirecek ve enerji tüketimi miktarını azaltmak adına üretim süreçlerini yenileyeceğiz. Oluşturulan enerji için temiz enerji miktarını arttırmak adına bir hidrojen toplumu gibi yeni toplumsal sistemlere katkı sunmanın yanı sıra enerji oluşturma ve depolama işletmelerimizi genişleteceğiz.
Bu çabalar aracılığıyla Panasonic, "oluşturulan enerjinin", 2050 yılına kadar "kullanılan enerjiyi" aşması için çabalayacaktır.
Daha fazla bilgi:
CO2 Emisyonlarının Azaltılması
Panasonic; ürünleri, üretim faaliyetlerini, lojistik faaliyetleri ve ofis
faaliyetlerini kapsayan çeşitli çalışmalarla CO2 emisyonlarını azaltıyor.
Küresel ısınma, tüm insanlık olarak yüz yüze geldiğimiz ve bir an önce çözüm gerektiren bir sorundur. Panasonic olarak küresel ısınmanın sorunu olduğu düşünülen CO2 salınımını hem "ürün" hem de "üretim süreci" tarafında azaltmak üzere çalışıyoruz. Elektrikli ürünler, üretim sürecinde kendileri için tüketilen enerjiden çok daha fazlasını kullanım esnasında tüketir. Bu sebeple Panasonic olarak "enerji tasarrufu," "enerji üretimi," "enerjinin depolanması," ve "enerji yönetimi" konseptleriyle CO2 emisyonlarını kapsamlı bir biçimde azaltmak üzere çaba sarf ediyoruz.
Bu bağlamda enerji tasarrufu sağlayan ürünlerde yaşanan gelişmelerden bir tanesi, sensör teknolojilerini kullanarak gereksiz güç tüketimini tespit eden ve otomatik olarak elektrik tasarrufu sağlayan bir işlev niteliğindeki ECONAVI. Fotovoltaik güç üretimi sistemleri ve ev tipi yakıt hücreli kojenerasyon sistemleri, enerji üreten ürünlerden bazılarıdır. Lityum iyon piller de enerji depolama ürünlerine örnek olarak verilebilir. Enerji yönetimi ürünlerinde ise; bir fotovoltaik güç jeneratörünü depolama bataryalarına bağlayarak elektriğin akıllı biçimde kullanılmasına olanak tanıyan Bağlantılı Enerji Üretim ve Depolama Sistemi'ni ve bir Evde Enerji Yönetimi Sistemi olan Akıllı HEMS'yi geliştirdik ve pazara sunduk.
"Üretim sürecindeki" faaliyetlerimizde ise dünyadaki tüm Panasonic fabrikalarında çevreye olan etkimizi azaltarak sıfıra olabildiğince yaklaştırmayı amaçlayan Yeşil Fabrika (GF) faaliyetlerini yürütüyoruz. Bu faaliyetler kapsamında dünyanın dört bir yanındaki yaklaşık 300 fabrikada enerji yönetimi sistemleri kurduk ve hem enerji kullanım koşullarını hem de azaltım önlemlerinin sonuçlarını görselleştirerek enerji tüketimini azaltıyoruz.
Bu önlemlere ek olarak aynı zamanda, ortaklarımızla birlikte lojistik faaliyetlerde ve ofis faaliyetlerinde CO2 salınımlarının azaltılması için ciddi çalışmalarda bulunuyoruz.
Üretim faaliyetleri ve ürünler/hizmetler aracılığıyla CO2 emisyonlarını azaltacağız.
Kaynakların Geri Dönüşümü
Panasonic, kısıtlı kaynakların gelecekte de kullanılabilmesi için Geri Dönüşüm
Odaklı İmalat anlayışıyla sürdürülebilir bir topluma katkıda bulunuyor.
Tüm dünyadaki hızlı ekonomik büyümeyle birlikte kaynaklarla ilişkili sorunlar, sosyal açıdan daha fazla dikkat çekiyor ve endişeye sebep oluyor. Yeni kaynakların ve malzemelerin çıkarılması, küresel çevreye olan etkisinin yanı sıra, mineral kaynaklarının yok olmasına yol açarak malzeme fiyatlarının ciddi biçimde yükselmesine sebep olabilir.
Bir imalat şirketi olarak bu sorumlulukları üstleniyoruz ve kullanılan yeni malzeme miktarını olabildiğince azaltmak için çeşitli girişimler üzerinde çalışıyoruz. Bu girişimlerden bir tanesi, "Üründen Ürüne" konsepti doğrultusunda geri dönüştürülen kaynakların kullanımı. Yaşam döngüsünü tamamlayan televizyon, buzdolabı, klima, çamaşır yıkama/kurutma makinesi gibi ürünlerdeki plastik malzemeleri alıp geri dönüştürerek çeşitli ev aletlerinde kullanılacak malzemeler haline getiriyoruz. Geri dönüştürülen metaller de ayrıca gövde malzemesi olarak kullanılıyor.
Bu faaliyetlerin yanı sıra, nihai olarak bertaraf edilen malzeme miktarını mutlak minimum değere indirerek sıfır atık emisyonu hedefiyle hareket ediyoruz. Örneğin Singapur'da, buzdolaplarındaki kompresörlerin kasa bileşenlerinin imalatında ana malzeme olarak kullanılan kum, eskiden atık sahalarına gönderilerek bertaraf ediliyordu. Şimdi ise kum, çeşitli işlemlerden geçip ayırılarak üretim sürecinde ana malzeme olarak tekrar kullanılıyor ya da başka şirketler tarafından inşaat malzemesi olarak kullanılıyor. Bu sayede atık miktarında, gelir getiren atıklarda, malzeme tedarik maliyetlerinde ve atık kum bertarafı maliyetlerinde ciddi azalma sağlandı.
Geri Dönüşüm Odaklı İmalat anlayışını sürekli öne çıkararak daha iyi yaşam standartlarının ve sürdürülebilir bir toplumun hayata geçirilmesine katkıda bulunacağız.
Geri Dönüşüm Odaklı İmalat hedefiyle hareket ederek kaynakların verimli kullanımı için çaba göstereceğiz.
Sınırlı Su Kaynaklarının Dikkatli Kullanımı
Panasonic, hem su tasarrufu ürünlerinin geliştirilmesi hem de üretim
faaliyetlerinde su kaynaklarının korunması için çaba sarf ediyor
Dünyadaki suyun yüzde doksan sekizi deniz suyu. Kalan %2'lik tatlı sudan buzulları ve erişilemeyen diğer su kaynaklarını çıkardığınızda, erişilebilen göl, nehir ve sığ yeraltı sularının oranı %0,01'den bile az. Dünya Ekonomik Forumu tarafından Ocak 2015'te yayınlanan Küresel Risk Raporu'na göre su riski, küresel alanda en yüksek etkiye sahip en büyük risk konumunda.
Zengin bir yaşam ortamının oluşturulması ve sürdürülmesi için evlerde, endüstride ve tarımda kullanılan suyun korunmasını amaçlayan Panasonic, bu bilgiler doğrultusunda hem ürünlerde hem de üretim faaliyetlerinde su kaynaklarını korumak için çeşitli önlemler alıyor. Ürünlerimizdeki su kullanımını en küçük ayrıntısına kadar analiz ettik ve su akışı kontrolü ve döngüsel kullanım sayesinde suyun en üst verimle kullanılmasını sağlayarak ciddi miktarda su tasarrufuna olanak tanıyan işlevler geliştirdik. Çamaşır yıkama/kurutma makinesi, bulaşık makinesi, ısıtmalı klozet, temizleme işlevine sahip davlumbaz gibi ürünler bunlardan bazıları.
Atık suyu toplayarak geri dönüştürdüğümüz üretim proseslerimizde, daha düşük hacimde yeni su kullanarak ve daha düşük hacimde atık su ortaya çıkararak çevreye olan etkimizi azaltma amacıyla çalışıyoruz. Örneğin, güneş panelleri üreten Panasonic Corporation Eco Solutions Company'nin Nishikinohama'daki fabrikasında saf su üretilirken açığa çıkan atık su, başka bir su arıtma makinesiyle içerisindeki atıklar filtrelenerek tekrar kullanılıyor.
Suyu verimli biçimde kullanarak ve kirlenmenin önüne geçerek su kaynaklarını koruyacağız.
Kimyasal Maddelerin Etkisinin Azaltılması
Panasonic, müşterilerini ve çevreyi korumak için tedarik zincirinin
tamamında kimyasal madde yönetimine büyük önem çevreyi.
Ev aletlerinde ve diğer ev ürünlerinde kullanılan kimyasal maddeler, refah içerisindeki rahat yaşam tarzlarımızı birçok yönden destekliyor. Ancak aynı zamanda, bazı kimyasal maddelerin insanlara ve çevreye zararlı etkileri bulunduğundan, kimyasal maddelerin ürün geliştirme ve imalat aşamasında yönetilmesi ve bu bağlamda müşteri tarafından kullanılırken ve bertaraf edildikten sonra ürünün insanlara ve çevreye olan etkilerinin göz önünde bulundurulması büyük önem taşıyor.
Bu bilinç çerçevesinde her bir ülkenin ilgili kanunlarına ve düzenlemelerine uyum gösteren Panasonic, ticari faaliyetlerini gerçekleştirirken ürünlerin malzeme tedarikinden üretimine, müşteri tarafından kullanımına ve bertarafına kadar olan tüm yaşam döngüsünde kimyasal maddelerin etkisini azaltma ilkesini ön planda bulunduruyor.
Panasonic, ürünlerde bulunan kimyasal maddeleri tespit etmek üzere çalışmalar gerçekleştiriyor. Kimyasal maddelerin insanlara ve çevreye olan etkilerini değerlendiren ve potansiyel risk taşıyan kimyasal maddelerin kullanımına son veren Panasonic, emniyetli ve güvenli ürünler sağlamayı amaçlıyor.
Ayrıca fabrikalarının çevresindeki hava, su ve toprak kirliliğini önlemeyi ve fabrikaların yakınında yaşayanların karşılaşabileceği olumsuz etkileri ortadan kaldırmayı amaçlayan Panasonic, üretim yöntemlerini geliştirerek fabrikalarında kullanılan kimyasal madde miktarını azaltmak üzere çaba gösteriyor.
Kimyasal maddelerin insan hayatına ve çevreye olan etkisini azaltacağız.
Biyolojik Çeşitliliğin Korunması
Panasonic, üç temel alanda biyolojik çeşitliliğin korunması için çalışıyor:
Ürünler, Tedarik ve Arazi Kullanımı.
Sosyal faaliyetlerimiz toprak, hava, su, bitkiler ve hayvanlar gibi doğanın nimetleri, yani ekosistemin bize sundukları üzerine kurulu. Doğanın temelinde son derece narin bir yaşam dengesi bulunuyor ve bu nimetleri sonraki nesillere aktarabilmemiz için, biyolojik çeşitliliğin korunması büyük önem taşıyor.
Panasonic, ticari faaliyetlerinin biyolojik çeşitliliğe olan etkisini anlamaya ve çeşitliliğin korunmasına katkıda bulunmaya büyük önem veriyor. Panasonic, şu üç temel alanda çeşitli girişimlere öncülük ediyor; (1) Ürünler: Biyolojik çeşitliliğe katkıda bulunan ürün sayısının artırılması; (2) Tedarik: Orman kaynaklarının sürdürülebilir şekilde kullanılabilmesi için çevre dostu ağaç tedarikine öncülük edilmesi; ve (3) Arazi Kullanımı: Şirket divizyonlarındaki yeşil alanların, biyolojik çeşitliliğin korunmasına katkıda bulunacak şekilde kullanılması.
Ürünler alanında, bir uluslararası STK ile ortaklık kurularak her bir ürünün biyolojik çeşitliliğe olan katkısının tarafsız bir biçimde değerlendirilmesini sağlayan bir sistem geliştirildi ve Panasonic'teki ürün imalatı aşamasına uygulandı.
Ayrıca Yeşil Ürün akreditasyon kriterlerimize biyolojik çeşitlilikle ilgili maddeler eklendi ve malzemeler, işlevler ve biyolojik çeşitlilik arasındaki ilişkiyi gönüllü olarak değerlendirmeye başladık.
Tedarik alanında Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Japonya ile kapsamlı danışma süreci kapsamında Panasonic Group Ağaç için Yeşil Tedarik Yönergeleri'ni üreten Panasonic, tedarik edilecek malzemelerde öncelikle biyolojik çeşitliliğin göz önünde bulundurulmasını teşvik ediyor.
Arazi Kullanımı alanında ise yalnızca yerel bitki ve hayvanları korumakla kalmayıp aynı zamanda yerel vahşi hayatın yaşamak ve üremek için ihtiyaç duyacağı alanla organik bağlantı kurmasını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi için Panasonic şirket sahalarındaki yeşil alanların biyolojik çeşitliliği değerlendirildi.
Panasonic, biyolojik çeşitliliğin korunması için yerel hükümetler, kar amacı gütmeyen çevre kuruluşları ve uzman kurumlarla işbirliği yapmaya devam edecek.
Ayrıntılar için Çevresel faaliyetlere göz atın:
Biyolojik çeşitliliği daima göz önünde bulunduracağız ve koruyacağız.